Çalışma Hayatında Hukuk Bilmenin Önemi

Günümüzde “Hukuk”, sosyal yaşamımızın temel taşlarından biri olduğu gibi iş hayatımızın da çok büyük bir kısmını kapsamaktadır. Son dönemde tüm dünyadaki dijitalleşmenin, pandeminin de etkisiyle hızla iş hayatımızda yerini aldığını görüyoruz. Bu dijitalleşme ile özellikle Kişisel Verilerin Korunması (“KVK”), uzaktan çalışma alanlarında hızlı bir değişim ve uyum süreci başlamış durumda. Ayrıca pandeminin ülkemizde yarattığı ekonomik belirsizlik ortamı rekabet kurallarına uyumun önemi konusunu da öne çıkartmış durumda. 

“Kişisel Veri” “Veri Aktarımı” “Veri İhlali” “Açık Rıza” “Aydınlatma Metni” gibi kavramlar son dönemde hepimizin alışveriş yaparken, internette dolaşırken, yeni bir işe başvururken, sözleşme düzenlerken karşılaştığımız kavramlar. Peki bu konuda ne kadar bilgi sahibiyiz ve gerçekten hayatımıza hızla entegre olmaya çalışan bu kurumun aslında neyi amaçladığına ve bize nasıl faydalar sağladığına ne kadar hakimiz? Bir çalışan adayı olarak iş başvurusu yaparken bizden talep edilen bilgilerin gerçekten gerekli olup olmadığının sorgulamasını yapabileceğimizi, işveren olarak çalışanlarımızın ve müşterilerimizin hangi verilerini nasıl işleyebileceğimizi, şirket içinde veri güvenliği noktasında hem işveren hem de işçi olarak nelere dikkat etmemiz gerektiğini, tüm bu kurallara uyumlu hale gelinmediğinde ne gibi cezai yaptırımlarla karşılaşabileceğimizi bilmek iş hayatında artık büyük bir öneme sahip. Hem Kanun’un yeni ve hala değişmekte oluşu, hem de Kurul kararlarının her geçen gün değişiklik göstermesinden dolayı henüz öğrenmeye başladığımız bu “Kişisel Veri” dünyası hakkında mutlaka danışmanlık desteği almakta fayda var.

Yine dijitalleşmenin en büyük getirilerinden birisi de iş dünyasının çok büyük bir kısmının artık online bir şekilde uzaktan çalışmaya geçiş yapması oldu. Pandemi sürecinde mesafenin zorunlu hale gelmesiyle artık şirketler tüm toplantılarını online olarak gerçekleştiriyor ve tüm iş süreçleri uzaktan çalışma ile yönetiliyor. Evden çalışmanın hem işveren açısından hem de işçi açısından bir çok getirisi olduğu aşikar bir durum. Bununla birlikte evden çalışma işverenin iş sağlığı ve güvenliği gibi yükümlülüklerini de ortadan kaldırmıyor. Ancak yeni yayımlanan Uzaktan Çalışma Yönetmeliği ile evden çalışmanın da çalışma alanı belirlenmesi, İş Sağlığı ve Güvenliği hakkındaki hususların tespiti, çalışma sürecinin takibi ve yönetimi gibi  belirli prosedürleri ve kuralları olması gerektiği anlaşıldı. 

İşverenlerin çalışanlarını bütün bu hususlarda bilgilendirmesi, sürekli eğitimler vermesi, şirketlerini bu süreçlere uyumlu hale getirmesi artık kaçınılmaz bir durumdur. Ama daha önemlisi tüm bu düzenlemeler; uyulması gereken şekli ve formalite kurallar gibi değil; şirket kültürünün bir parçası haline getirilmeli ve günlük hayatın içinde yer alan çalışma prensipleri olarak görülmelidir. Uzaktan çalışma, globalleşen dünyada sınırların ortadan kalkmasına büyük bir ivme katarken ülkemizin de bu trendde yerini alması kaçınılmazdır. İşverenlerin uzaktan çalışma sürecine, gerekli hukuki alt yapıyı hazırlayarak girmesi onları risklerden uzak tutmak açısından önemlidir. 

Diğer taraftan, pandemi tüm büyük ekonomilerde olduğu gibi ülkemiz ekonomisinde de bazı belirsizliklere ve dalgalanmalara yol açmıştır. Bu süreç, bazı sektörlerde arz miktarında sıkıntılar yaşanması ya da yoğun talep artışına karşılık verilememesi neticesinde fiyatların artması gibi neticelere yol açmıştır. Genel enflasyonist ortamın da etkisi ile birlikte fiyat dalgalanmaları rekabet otoritesinin birçok sektörde araştırma ve inceleme yapmasına yol açmaktadır. Bu süreçte şirketler rekabet kurallarına uyum konusunda her zamankinden daha çok dikkat göstermelidir. Ne de olsa, rekabet mevzuatı çerçevesinde hükmedilecek para cezaları cirolar üzerinden hesaplanan oldukça yüksek para cezalarıdır.